131

Rabbi ona, "İslâm ol!" emrini verince, o "Ben âlemlerin Rabbine teslim oldum." dedi.

O ıstıfa, o seçim ne zaman oldu bilir misin? Rabbi ona, Bana teslimiyetini, İslâm'ını arzet, ihlas ve iman ile Bana teslim ol, dediği ilk teklif anında. O, âlemlerin Rabbine nefsimi teslim ettim, özümü şirkten sakınıp, yüzümü ancak O'na döndüm." demiş ve Allah'ın birliğine iman etmişti. emri, ilk iman teklifi karşısında onun yönelişinden de kinayedir ki, En'âm Sûresi'nde (En'âm, 6/75) âyetiyle başlayan ve daha sonraki âyetlerde de süren, Allah'ın birliğini isbat uğrunda getirdiği delillere bir işarettir ki Allahü teâlâ, onun kalbine İslam bilgisine götüren tevhid esaslarıyla ilgili delilleri göstermiş; yıldızların, ayın ve güneşin batmasından, gerçek yaratıcının yüceliğine deliller getirmeyi ilham ve ihsan etmiştir. O da henüz, büluğ çağından önce ve peygamberlik mertebesine ermeden nazarî ve aklî istidlâl yollarıyla âlemin hâdis (sonradan) olduğunu anlamış ve "hudûs-i âlem" (âlemin sonradan olması) delilinin özünü kavramış, "Ben bir hanif olarak yüzümü öyle bir yaratıcıya çevirdim ki O, gökleri ve yeri yoktan var edendir. Ve ben asla O'na şirk (ortak) koşanlardan değilim." (En'âm, 6/79) diyerek âlemlerin Rabbine iman ve İslâm'ını sunmuş idi. Şu halde onun kalbi hiçbir zaman şirk (Allah'a ortak koşmak) ile dolu olmadı. Bütün hayatı boyunca hep muvahhid (Allah'ı birleyici) ve müslim idi. Rabbi onu, aklı ermeye başladığı andan itibaren ıstıfa etti, kalbini ve aklını yanlış duygu ve düşüncelerden ayıklayarak terbiye etti.

131 ﴿