6

İşte görüleni de görülmeyeni de bilen, her şeye gücü yeten, çok merhametli olan O'dur.

Gökten yere, yukarıdan aşağıya emri tedbir eder (düzenler). Yani O'nun Arş'ta istivâsı (hükümran olması), Tevrat'tan zannedildiği gibi dinlenmek mânâsına değil, emri düzenlemekle hüküm ve saltanat yürütmek mânâsınadır.

TEDBİR: Bir işin arkasını görerek ona göre gereğini tayin etmektir. Allahü teâlâ'nın tedbiri ise, hikmetine göre dilemesidir. Şu halde burada emir, "Umûr"un tekili olarak "şe'n" (iş) mânâsınadır. Yani dünyanın işini melekler gibi, semâvî sebepler ve kuvvetlerle yukarıdan aşağı indirmek suretiyle tedbir ve idare eder. Sonra da o iş, O'na çıkar. Bu şekilde bir emir, bir iş başladığı noktaya dönen bir devir ile son bulup kalkar, yalnız Allah'ın ilminde sabit kalır.

Bir günde ki; bazıları bunu yalnız "Urûc"a bağlamışlarsa da tercih edilen hem "yüdebbiru", hem "ya'rucu" fiillerinin ikisine birden tenâzu' yoluyla taallukudur. Yani o emrin inmesi ve çıkması öyle bir günde, o kadar bir zamanda olur ki miktarı sizin saydıklarınızdan bin sene eder. Demek ki Allah'ın bir iradesinin hükmü olan bir emir, bir iş, bir olay bazen böyle bin senelik bir devir ile biter. Onun bir günü, böyle büyük bir devir teşkil eder. Onun için "gökleri ve yeri altı günde yarattı" denildiği zaman o günleri rastgele günler zannetmemelidir. Meâric Sûresi'nde (Meâric, 70/4) geleceği üzere bunun elli bin sene edeni de vardır. Demek ki, bin sene denilmesi örnek yoluyladır. Yahud bazı tefsircilerin dedikleri gibi "bin" tabiri uzun bir zamandan kinâyedir. Dolayısıyla daha az ve daha çok olmasına engel değildir.

6 ﴿