4İçlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğine şaştılar da kâfirler: «Bu bir sihirbazdır, yalancıdır» dediler. Rivayet olunuyor ki, Ebû Talib hastalandığı zaman Kureyş'ten bir heyet geldi. İçlerinde Ebû Cehil de vardı. Yanına girdiler. "Kardeşinin oğlu bizim ilâhlarımızı kötülüyor, şöyle yapıyor, şöyle şöyle diyor. Ona haber göndersen de bundan men etsen" dediler. Haber gönderdi. Resul-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi, odaya girdi. Ebû Talib'in yanında bir kişilik yer vardı, oraya oturmasın diye Ebû Cehil sıçradı, oraya oturdu. Resulullah, amcasının yakınında oturacak yer bulamayınca kapının yanında oturdu. Ebû Talib: "Ey kardeşimin oğlu! Kavmin yine senden şikayet ediyorlar, ilâhlarını kötülüyorsun, şöyle şöyle diyorsun, iddiasında bulunuyorlar" dedi. Onlar da birçok şeyler söylediler. Resulullah söz aldı: "Ey amca! Ben onları bir kelime üzere istiyorum. Bir kelime ki onunla Araplar, onlara boyun eğecek, Acemler, onlara cizye verecek" dedi. Bunun üzerine sevindiler, "Babanın aşkına ondan fazlasını veririz, ne o kelime?" dediler. "Bir tek kelime" dedi. "Ne o?" dediler. "lâ ilâhe illallah" dedi. Derdemez telaş ile kalktılar ve elbiselerini çırparak |
﴾ 4 ﴿