24

Ey Rasûlüm Muhammed! İbrahim'in şerefli misafirlerinin haberi sana geldi mi?

"Geldi mi sana?" Bu ifade, hikayenin büyüklüğü ve vahiy ile bildirdiği hakkında bir uyarıdır.

HADİS, insana gerek uyanıklık anında gerek uykuda vahiy veya işitme biçiminde gelen söze denir. Biz bu gibi yerlerde "kıssa" diyoruz.

DAYF, aslında misafire ikram ve ziyafetin kaynağı olan meyil mânâsına mastar olmakla tekil ve çoğul anlamında kullanılır. Eski Türkçe'de buna "konuk" derlerdi. Biz "misafir" diyoruz. Fakt biz bunu Arapça'da bilinen yolcu mânâsı ile değil, Araplar'ın "dayf" dediği mânâ ile Türkçe bir kelime gibi kullanıyoruz. Burada kelimenin mânâsı çoğuldur. Çünkü "ikram edilenler" sıfatı ile nitelenmişlerdir. Bunlar Enbiya Sûresi'nde "Lütuf ve ihsana mazhar olmuş kullardır." (Enbiya 21/26) buyurulduğu üzere Allah katında ikrama eren şerefli meleklerdir. Hazret-i İbrahim de bunlara eşi Sâre ile kendisi bizzat hizmet etmek ve ziyafet vermek suretiyle ikram eylemiştir. Bir rivayette "on iki melek" bir rivayette de "üç melek: Cebrail, Mikail, İsrafil" denilmiştir.

24 ﴿