4Buna imkan bulamayan kimse, temas etmeden önce aralıksız olarak iki ay oruç tutmalıdır. Buna da gücü yetmeyen, altmış fakiri doyurur. Bu (hafifletme), Allah'a ve Resulüne inanmanızdan dolayıdır. Bunlar Allah'ın hükümleridir. Kâfirler için acı bir azap vardır. Her kim güç yetiremezse, yani bir kul azad etme imkan ve kudretine sahip olamazsa; gerek malca kendisine yetecek miktardan fazla gücü bulunmaz ve gerek hür olmayan sahipli bir köle bulamazsa bu takdirde her ikisi birbirine dokunmadan önce ard arda iki ay oruç tutsun. Onun da keffareti budur. Buna da güç yetiremeyen yine birbirlerine temas etmeden evvel altmış fakiri doyursun. Fıtır sadakasında olduğu gibi, hadislerde izah edildiğine göre her fakir için, en azı buğdaydan yarım sa', (bin dirhemin yarısı) arpadan veya hurmadan olursa bir sa' takdir edilmiştir. Bunlardan elde edilen unlar da kendileri gibidir. (Daha geniş bilgi için fıkıh kitaplarına bkz.) Bu da onun keffaretidir. İşte Allahü teâlâ, kudretlerin derecesine göre böyle üç derece keffaret ile, zihâr çirkinliğinin telafi edilmesi için af ve mağfiretiyle yol göstermiştir. Bu beyan edilen husus Allah'a ve Resulüne iman etmeniz içindir. Zıhâr gibi cahiliye âdeti olan gayr-i meşrû işleri bırakıp Allah ve Resulü'nün koyduğu ve tebliğ ettiği güzel hükümlere iman edip gereğince amel etmeniz içindir. Çünkü bunda hem aile hayatı açısından kolaylık, hem de ahlâkî bir temizlik ve güzellik vardır. Ve bunlar, bu izah edilen hükümler, yani zıhârın çirkinliği, ondan dönmenin meşru olması ve kadına dokunmadan önce tâkat derecesine göre üç mertebe keffaretten birinin vücubu, Allah'ın tayin buyurduğu hudududur. Bunları aşmak caiz olmaz. Binaenaleyh haddinizi bilin ve bu sınırda durun. Bunun için fakihler demişlerdir ki kadın, zıhâr yapan kocasını keffarete ve geri dönmeye zorlar, keffaret yerine getirilmeyince de kendisini teslim etmez. Hâkim de, kadının zararını ortadan kaldırmak için kocaya hapis ve ta'zir (azarlama) cezası vermek suretiyle keffarete zorlayabilir. Şayet koca, "Keffaretimi yaptım." derse yalancılıkla meşhur olmadıkça sözü doğru kabul edilir. Bunları tanımayıp haddi aşan kâfirlere de şiddetli bir azab vardır. |
﴾ 4 ﴿