11

Münafıkların, kitap ehlinden inkar eden dostlarına "Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız, mutlaka yardım ederiz." dediklerini görmedin mi? Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder.

"Görmedin mi o münafıklık yapanları?" Benî Avf'den Abdullah b. Übeyy b. Selûl, Vediatü'bnü Mâlik, Süveyd ve Dâis gibi bazı münafıklar Beni Nadir'e haber göndermişlerdi. İşte söz konusu âyetin bu sebeble nazil olduğunu İbnü İshak, İbnü Münzir ve Ebû Nuaym İbnü Abbas'tan rivayet etmişlerdir. Bu âyetlerin mânâlarına bakarak bunların önce olayın meydana geldiği esnada nazil olup, münafıkların o sıradaki gizli haberlerini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ulaştırdıkları söylenebilir. Onun içindir ki, mazi sigasıyla denilmeyip hal ve devamlılık ifade eden muzâri sigasıyla zikredilmiştir. O münafıklar diyorlar ki: Kitab ehlinden o kâfir olan kardeşlerine, küfürde ve nankörlükte kardeşlikleri veya sıkı fıkı konuştukları dostları olan o kâfirlere diyorlar, yahut diyorlardı ki vallahi siz çıkarılırsanız mutlak ve muhakkak biz de beraberinizde çıkarız yani biz de yurtlarımızı ve mallarımızı bırakır sizinle beraber gideriz ve sizin hakkınızda ebediyyen kimseyi dinlemeyiz. Yani sizi çıkartmamak için her türlü itaatsizliği, isyanı göze alırız. Şayet sizin çıkmanıza mani olamazsak herhalde biz de beraber çıkarız ve çıkmamıza mani olacak kimseleri asla dinlemeyiz. Ve şayet sizinle mukatele yapılacak, harb edilecek olursa vallahi size mutlak ve muhakkak yardım ederiz. Savaşta düşmanlarınıza karşı sizden taraf oluruz, sizinle beraber biz de onlarla çarpışırız diye yemin ederek söz veriyorlardı. Halbuki Allah şehadet ediyor ki onlar muhakkak yalancıdırlar, o münafıklar kesinlikle yalan söylüyorlar. Söyledikleri bu sözler, verdikleri vaadler, fikirlerine uygun olsa bile gerçeğe uygun olmayacaktır. Onlar yeminlerinde durmayacaklar ve dediklerinin hiç birini yapmayacaklardır.

11 ﴿