8

Seni dilediği her hangi bir şekilde parçalardan oluşturdu.

"Seni dilediği her hangi bir şekilde parçalardan oluşturdu". Bu âyetin de bir kaç izah şekli vardır:

BİRİNCİSİ, edatı fiili ile ilgili yani onun mef'ûlü; kelimesi meâlinde sorudan çevrilmiş sıfat, onu desteklemek için ziyade edilmiş; cümlesi kelimesinin sıfatı ve bunlarla cümlesi 'nin bir beyanı olmaktadır ki meâli şöyle olur: "Allah seni çeşitli suretlerden dilediği her hangi bir surette oluşturup şekil verdi". Bu mânâya göre "terkib", "ahsen-i takvim"i, yani en güzel biçimde yaratmayı beyan ile Allah'ın keremlerinden biri olur.

İKİNCİSİ, 'nin şart edatı olmasıdır. Dolayısıyla gelecek zaman mânâsında olarak, "Seni hangi surette dilerse öyle oluşturup şekil verir. Dilerse o güzel insan kılığından çıkarır da en çirkin suretlere kor, aşağıların aşağısına yuvarlar." demek olur. Bu mânâya göre, gururun cezasına işaretle bir korkutma olur.

ÜÇÜNCÜSÜ;, fiilinin mef'ûlü; e sıfat; cümlesi de 'nın mevsûl veya sıfat veya şart olmasına göre ayrı bir cümle olmaktır. Bu takdirde mânâ, "Seni her hangi bir surette denkleştirdi, yahut evirdi çevirdi, dilediği gibi seni oluşturdu, yahut dilerse başka bir surette oluşturur." demek olup önceki iki mânânın ikisini de kapsar. Âyetin, bu mânâların hepsine gelme ihtimali vardır ve bu mânâları vermek sahihtir. Bazısında suret, farklı güzellik mertebelerinden herhangi birisi; bazısında da güzellik ve çirkinlikte farklı ve değişik şekillerden herhangi birisi demektir. Dolayısıyla ana, baba ve diğer akrabaya benzeyip benzememek, renk, uzunluk, kısalık, erkeklik dişilik, sağlamlık, çürüklük, iyi veya kötü kişi olmak, zekilik ve ahmaklık gibi maddî ve manevî bütün suret ve vasıfları kapsar.

İbnü Cerir, Ebû Rebah Lahmi'den şöyle rivayet etmiştir: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Rebah'a, "neyin oldu?" diye sormuş. Sonra aralarında şu konuşma geçmiş:

- Ey Allah'ın Resulü! Ne çocuğum olabilir. Ya oğlan, ya kız.

- Kime benziyor?

- Ey Allah'ın Resulü! Kime benzeyebilir? Ya babasına, ya anasına.

- Öyle deme. Meni rahimde yerleşince yüce Allah onunla Âdem arasındaki her nesebi hazır eder. Allah'ın kitabında şu âyeti okumadın mı? "Seni dilediği herhangi bir şekilde terkib etti." Buradaki demektir. Yani, seni dilediği şekle sokar, o surete koyar.

Görüldüğü gibi hadis üç şeye işaret ediyor:

BİRİNCİSİ, yahut 'da şart mânâsının bulunması,

İKİNCİSİ, atalara çekme (atavizm) denilen soya çekme özelliğidir ki, bir meni Âdem'den beri atalarından intikal ede gelen soyların, özelliklerin her birini kapsayabilir.

ÜÇÜNCÜSÜ de tabiî (doğal) ve irsî (kalıtsal) demek olan bu soya çekim hususunda da etkili olanın, doğa değil, yüce Allah'ın dilemesi olduğunun isbatıdır. Çünkü ana-baba gibi yakın akrabaların özelliklerine ta Âdem'e kadar varan uzak atalardan birinin özelliğinin galip getirilmesi, o farklı ve değişik tabiat ve suretler üzerinde yüce Allah'ın irade ve dilemesinin hakim olduğunu gösterir. Demek ki iyi veya kötü olarak tabiî (doğal) ve irsî(kalıtsal) değerler yok değildir. Onlar da düşünülmelidir. Fakat hükmün onlarda değil, sadece yüce Allah'ın dilemesinde olduğu bilinmeli ve ona yükselmeye çalışmalıdır. Bu ise yüce Allah'ın keremine aldanmakla değil, onun keremiyle beraber kudret ve hikmetini de düşünerek ilerde ona layık olmak hakkını kazanmak ve azabından korunmak için iman ve şükür ile itaate ve iyi amellere sarılmakla olur.

8 ﴿