15

Hayır hayır, Şüphesiz onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.

Hayır hayır. Bu okunan âyetler evvelkilerin uydurmaları değildir. Fakat, öyle diyenlerin kazançları, elde edip durdukları ve kâr sandıkları günahlar kalplerinin üzerine pas bağlamıştır. O kalpler, o günahları alışkanlık haline getire getire, pas tutmuş aynalar gibi körlenmiş, kararmıştır da artık duymaz ve göstermez olmuşlardır. İşte onların öyle demelerinin ve yalanlamalarının sebebi budur.

İmam Ahmed, Tirmizî ve Hakim ikisi de sahih diyerek ve Nesâi, İbnü Mâce, İbnü Hibban ve daha başkaları Ebû Hureyre'den Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: "Kul bir günah işlediği vakit kalbinde siyah bir nokta, bir leke yapar. Eğer tevbe edip vazgeçer, mağfiret dilerse kalbi yine parlar. Döner tekrar yaparsa, o leke artar, nihayet kalbini ele geçirir. İşte Kur'ân'da yüce Allah'ın zikrettiği "rân" budur. "Hayır hayır, fakat onların kazandıkları kalpleri üzerinde pas tutmuştur". (Bakara Sûresindeki "Allah onların kalplerini mühür basmıştır." (Bakara, 2/7) âyetinin tefsirine bkz.)

RANE, reyn kökündendir. Reyn ve rüyün, bir şeyin üzerini pas basıp her tarafının paslanmasıdır. Bundan kalbe günah ve sıkıntı basmak mânâsına da kullanılır olmuştur ki Kur'ân'da kalp mühürlenmek mânâsına hatm ve tab' tabirleri de kullanılmıştır. Burada okunurken lâm râ'ya idgam olunmamak için Hafs rivayetinde lâm'da hafif bir sekte yapılarak okunur ki reyn'in mânâsındaki tutukluğa açık bir işaret olmuş olur. Hayır hayır. Bu, öyle pas yapan, kalp körleten kazançlardan sakındırma ifade eder. Sebebi de çünkü onların, o yalanlayanların, o kalkış günü hak Rab'leriyle muhakkak aralarında bir perde olur, yani örtü ve perde arkasında kalır, onu görmekten men edilir ve yoksun bırakılırlar. Artık kurtuluş bulmalarına imkan ve ihtimal kalmaz.

15 ﴿